18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü...
20 Kasım 2019



Antibiyotik-günü.png

“Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü ”

Sağlığımızı da Antibiyotiklerimizi de Koruyalım!

Birçok bakteriyel infeksiyonun tedavisine çare olan Penisilin’in keşfinin üzerinden sadece 70 yıl geçmiş olmasına rağmen, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan ve yaygınlaşan antibiyotik direnci, tedavisi zor, hatta imkansız infeksiyonlara neden olmakta ve önemli bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır.  Antibiyotiklerin bakterilere karşı direnç geliştirmesi, sadece hastanelerde gelişen ağır infeksiyonların değil, toplumda gelişen basit bir bakteriyel infeksiyonun tedavisini bile zor hatta imkansız hale getirebilmekte, insan hayatının tehlikeye girmesine neden olabilmektedir. Antibiyotiklere direnç gelişmesinin en önemli nedenleri ise gereksiz, yaygın, uygunsuz antibiyotik kullanımıdır. 

Hem insan sağlığını tehdit eden hem de ülke ekonomilerine ciddi ek maliyetler getiren antibiyotik direncine dikkati çekmek amacıyla Avrupa Parlamentosu 2008 yılında, 18 Kasım tarihini “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak ilan etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü de “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü”ne denk gelen haftayı “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak kabul etmiş ve tüm dünyada küresel bir sorun olan antibiyotik direncine kamuoyunun farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır. 

Antibiyotik tüketimi dünya genelinde son 15 yılda %36’lık artış göstermiştir. En sık tüketilen ilaçlar içinde antibiyotik tüketimi, gelişmiş ülkelerde daha alt sıralarda iken ne yazık ki ülkemizde kutu ve harcanan para bazında ikinci sırada yer almaktadır. Antibiyotik tüketimini azaltmak ve doğru kullanımı sağlayarak direnç oranlarını da düşürmek amacıyla ülkemizde çok yoğun çalışmalar yapılmakta ve mevzuatlar geliştirilmektedir. Bunun sonucunda son yıllarda antibiyotik tüketiminde bir miktar azalma olsa da, hem antibiyotik tüketimi hem de antimikrobiyal direnç açısından istenilen seviyelere erişilememiştir.

Antibiyotikler bakterilerin neden olduğu infeksiyonlarda bakteriyi öldürerek tedavi eder. Eğer infeksiyonun nedeni bakteri değil ise, kullanılan antibiyotiğin hastalığı iyileştirmede hiçbir etkisi olmayacaktır. Özellikle sonbahar ve kış aylarında sık karşılaştığımız ve üst solunum yolları infeksiyonlarının %70’inden sorumlu olan grip, soğuk algınlığı ve nezle, viruslar tarafından oluşturulan infeksiyon hastalıkları olup, antibiyotiklerin bu tür durumlarda hiçbir etkisi yoktur. Aksine, kişide, gelecekte başka bir hastalıkta o antibiyotiğin gerektiği zaman etkisiz kalmasına neden olacak şekilde direnç gelişmesine yol açacaktır. Doğru kullanılmadığı zaman ortaya çıkan direnç problemi sadece o kişiyi değil yayılarak tüm toplumu etkilemektedir. Antibiyotik ateş düşürücü veya ağrı kesici değildir.